26 Haziran 2010 Cumartesi

Karagöz Çarpım Tablosunu ''Ezbersiz'' Öğreniyor

Hacivat: Yar bana bir eğlence

Karagöz: Al sana portakal dolu bir tencere

Hacivat: Dur Karagözüm vurma

Karagöz: Sen de karşımda öyle durma

Hacivat: Hayırdır Karagözüm Nerden gelyosun?

Karagöz: Portakal aldım Pazardan.. amma kafam karıştı yahu hacicavcav..

Hacivat: Ne oldu yine Karagözüm ?

Karagöz: Satıcı portakalın kilosu 1 lira dedi.ben de ver ordan 3 kilo dedim.parasını öderken 10 lira verdim satıcı da bana paranın üstü olarak şunları verdi..

Hacivat: Eee

Karagöz: Doğru mu verdi? Yanlış mı verdi? Sayıyorum sayıyorum anlamıyorum ... kafam karıştı hacicavcav

Hacivat: (gülerek) Tamam gel beraber sayalım .................. sayarlar( 1-10 a kadar saymayı öğrenme etkinliği) ................

Hacivat: Portakalın ücretini kolayca hesaplayabilmek için de çarpma bilmen gerekir.Çarpmayı biliyor musun?

Karagöz: bilmez miyim hiç. Dur sana bir çarpıyım.vay vay vay vay..

Hacivat: Dur dur öyle çarpma değil bu Karagözüm. Kerrat cetveli, kerrat cetveli.

Karagöz: Hani nerde , hani nerde ?

Hacivat: Neyi soruyorsun sen Karagözüm ?

Karagöz: Neyi olacak Hacicavcav, sen deminden beri kerata cetveli, kerata cetveli demiyor musun ? Ben de kerata cetveliyle yaramazlık yapan bir kerata var da onu kovalayacaksın sanmıştım.

Hacivat:Hay Allah Karagözüm, yine beni yanlış anladın.Hani eskiden mekteplerde bizlere de 6 kere altı 36 diye öğretirlerdi.

Karagöz: Dedemin bıyıkları yolda kaldı.

Hacivat: Karagözüm bırak şimdi dedeni.

Karagöz: Bıraktım ama yanına gelemem Hacicavcav.Ben dedemi bıraktım ama dedem beni bırakmıyor.Şaka, şaka… Hacivatcığım çocukluğumda güç bela ezberlediğim kerrat cetvelinin hepsi sanki uçup gitti.Aklımda kala kala ‘’6 kere altı 36 Dedemin bıyıkları yolda kaldı.’’ Onu hiç unutmadım.Diyorum ki Hacicavcav şu uzmanlar kafa kafaya verip kerrat cetvelini ve matematiği eğlenceli hale getirseler de ben de çocuklarda hem matematiği sever hem de kolay öğrenirdik.

Hacivat : Karagözüm çoğu zaman saçmalıyorsun ama bu sefer haklısın galiba.Öyle bir şey yapsalar ben de sana kerrat cetvelini ve matematiği öğreteceğim diye göbeğim çatlamazdı.
Karagöz: Hacıvatcığım , bizim zamanımızda ‘’Kerrat Cetveli’’ denen şeye şimdi çocuklar ‘’Çarpım Tablosu mu ‘’ diyorlar?

Hacivat: Öyle diyorlar Karagözüm.Karagözüm şimdi çarpmaya başlayalım mı ?
(Karagöz: Çarpmasak olmaz mı , yoksa kırılırlar.

Hacivat: Neler kırılır Karagözüm?

Karagöz: Yumurtalar kırılır Hacicavcav , biz de omlet yaparız.

Hacivat: Neden böyle komiklikler yapıyorsun Karagözüm.

Karagöz: Çocuklar gülsün diye .

Hacivat: Şimdi gülme zamanı mı Karagözüm, şimdi ders zamanı ders.

Karagöz: İyi ya Hacicavcav, biz de hem güleriz hem de ders yaparız.Böylece bir taşla iki kuş vurmuş oluruz.

Hacivat: Dersin ciddiyetini bozma Karagözüm.

Karagöz: Sen bilmiyor musun Hacicavcav, Maruf BECENE Gülme Psikolojisi başlıklı yazısında ‘’ Eğitimde gülme, öğrencilerin derse dikkatini sağlar ve öğretilenlerin kalıcı olmasını olumlu etkiler.’’ diyor.

Hacivat: Sen bunları nerden öğrendin Karagözüm.

Karagöz: Okula giden bir çocuktan yardım aldım.Eternetten gagalaya baktırdım.

Hacivat: Karagözüm yine belli ettiğin cahilliğini, bunu ekran başında okula gitmeyen çocuklar bile biliyor.Önce ona eternet demezler internet derler.Diğerine de gagala magala demezler, gogıl derler.

Karagöz: O kadar inceleme Hacicavcav, çocuklar benim ne demek istediğimi anlıyorlar.Maşaalah cin gibiler Hacicavcav.Şimdi kuş gibi gagalamayı bırakıp şu çarpım tablosuna gelelim.Çarpım tablosunu öğrenmesek olmaz mı , çok mu lazım ?

Hacivat: Olur Karagözüm olur amma !

Karagöz: Hacicavcav, Olur Karagözüm olur amma da ne demekmiş ?

Hacivat: Karagözüm , toplayarak ta bulabiliriz amma çok uzun olabilir.

Karagöz: Ne varmış Hacicavcav, ben de toplarım.3 tane portakal değil mi? 1,2,3.
3 lira derim.

Hacivat: Karagözüm 3 tane, 5 tane olunca sorun yok amma biri ‘’ 87 kilo portakal aldım manava kaç lira vereceğiz ?’’ diye sorarsa ne yaparsın ?

Karagöz: Dağa kaçarım Hacicavcav,

Hacivat: Neden dağa kaçarsın Karagözüm ?

Karagöz: 87 tane biri alt alta yazıp toplayıncaya kadar sabah olurda ondan.

Hacivat: Karagözüm dağa kaçacağına bu işin kısa yolunu öğrensene…

Karagöz: ( Kafasını kaşır ) Hay Allah Hacicavcav, yağmurdan kaçarken doluya tutulduk desene…

Hacivat:Evet Karagözüm, yağmurdan kaçarken doluya tutuldun…

Karagöz: Ama Hacicavcavım şunu baştan söyleseydin ya….

Hacivat : Neyi Karagözüm ?

Karagöz: Çarpma işleminin aslında kısaltılmış ve hızlandırılmış toplama olduğunu , hayatımızı çok kolaylaştırdığını …

Hacivat : Baştan söyleseydim ne yapardın Karagözüm ?

Karagöz: Dağa kaçacağıma oturur, çalışır çarpım tablosunu öğrenirdim Hacicavcav,

Hacivat : Ben öğreteyim sana .Hemen başlayalım mı Karagözüm ?

Karagöz: Bu günlük bu kadar yeter Hacicavcav.Hem bu gün çok önemli bir şey öğrendim.

Hacivat : Neymiş o Karagözüm ?

Karagöz: Çarpma İşlemi aslında çabuklaştırılmış toplama demekmiş.Çarpım Tablosu da onu alfabesiymiş.

Hacivat : Tamam Karagözüm , bu gün bu kadarla yetinelim.

Karagöz, Hacivat : Çocuklar kusur işledikse affola , Gelecek dersimize kadar verelim mola.

1.DERS SONU

Eğitimci- Yazar Necip Güven Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

22 Haziran 2010 Salı

''Çarpım Tablosu Katliamı''na Haklı Bir Tepki

Acınası Eğitim Sistemimizin Acınası Öğretmeni! 27 Haziran 2009

Eğitim sistemimizin içler acısı hali…'' @ Yahoo! Video''

Eleştirmek çok kolaydır. Bir çok eleştirmen de bunu kabul eder zaten. Eleştirmenin bir nevi paradoks olan en absürt yönüde kendi doğru yapamadığın şeyleri eleştiriyor olmandır. Bu konumda iken eleştirmek ne kadar komik bir duruma düşmekse yanlışı gördüğün halde eleştirmemek te bir o kadar alçakça olur. O yüzden eleştirmeden geçemeyeceğim.

Eğitim camiasının içinde olmak bir yana ilkökul öğretmenliğinin tadına 3-4 ay gibi kısa bir süre baktım. Eğitim sistemimizin ne kadar acınası bir hal aldığını benim 3-4 ay ilkokul öğretmenliği yapmış olmamdan anlayabilirsiniz aslında. ( Bekli’nin imam olması olayı gibi***)

Yukardaki videoyu izlediğinizde Eğitim camiamız içerisinde hangi sevideye öğretmenlerin bulunduğunu gördünüz. Çarpım tablosunu ezberleyemeyen okuyamayan bırakın ezberlemeyi okumayı çarpım tablosunun ne olduğunun farkına da olmayan ezberlemenin ne demek olduğunun farkında olmayan bir çocuğa destek vermesi gereken, moral vermesi gereken öğretmen; çocuğu diğer arkadaşlarının yanında tamamen aptal konumuna sokarak durumun maalesef daha da vahimleşmesini sağlıyor. Hepsi bir kenara hala çarpım tablosunu bu şekilde ezberleterek öğreten bir öğretmenin Milli Eğitim camiasında bulunuyor olması başlı başına bir felakettir.

Netice itibari ile. Bu videoyu kaydeden psikolojik sorunlu öğretmen arkadaşa tavsiyem en kısa sürede bir Psikoloğa görünmesi ve Eğitim ve çocuk psikolojisi üzerine kitaplar okumasıdır. Hatta eminim Eğitim Bilimlerinden kopya ile geçmiştir.

Osmanlının son dönemlerinde bir beldede Bekli adında hoca görünümlü bir sarhoş yaşarmış. Bir gün ahaliden biri ölmüş ve cenaze namazını kıldıracak hoca bulamamışlar. Tam oradan geçmekte olan Bekli’ye cenaze namazını kıldırması için ricada bulunmuşlar. Bekli namzı kıldırmış cenazeyi defnetmiş ve telkin verme kısmında eğilerek şöyle demiş “Öte tarafa gittiğinde Bekli imam oldu de, o zaman buranın ne hallere düştüğünü anlarlar” demiş.

Yorumlar:
1-Anonim diyor ki:( 27 Haziran 2009 )
Kendı yansımasına bakıyor sanırım bu öğretmen.Sıfatı altındakı şahsıyet.Gelecek nesıllerımız bu ve bunun gıbı şahsıyetlerde malesef ki Allah sonumuzu hayr eylesın…

2- Metin diyor ki: ( 27 Haziran 2009 )
Bence kişinin hata direnci kırılacak şekil de, usulünce hatasından haberdar edilmeli. Tabii bu çok farklı bir olay, resmen dalga geçiyor, üstelik kendiyle...
Ben de bu çocuğun yaşlarında okulu bıraktım. Tarihe kafam çalışmıyordu ve İngilizcem kötüydü. Çünkü ikinci dönem sonuna kadar İngilizce Öğretmenimiz yoktu. En iyi dersim ise matematikti…

3- Anonim diyor ki: ( 29 Haziran 2009 )
Hata direnci kıralacak gibi mi bılemem ama ülkemin okullarında bunun gibi kim bilir kaç tane öğretmen var.Önemlı olan bu bence

4- Like diyor ki: ( 23 Temmuz 2009 )
Şu anki eğitim sistemiyle hiç bir meslek dalına adam, akıllı insan yetişmez…Gerçi her geçen gün eğitime darbe geliyor.Acaba daha ne kadar geriye gidiceğiz?

5- Cenk diyor ki:( 23 Eylül 2009 )
Adı üzerinde öğretmen.Bu öğretmen konusunda Milli Eğitim Bakanlığını göreve davet ediyorum.Saygılarımla

6-Necip Güven diyor ki: ( 11 Haziran 2010 )

ÇARPIM TABLOSU EZBERİ ÖLDÜ

Dedeme de bela idi,
Her taraf Kerbala idi.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Milletin yüzü güldü.

Babam da çok acı çekmiş,
Ezberlerken canı çıkmış.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Matematiğin yüzü güldü.

Babamızdan miras kaldı.
Bizi de yerlere çaldı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Hepimizin yüzü güldü.

Annelere stres yaptı.
O da çocuğunu çarptı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Annelerin bahtı güldü.

Babam çarpım tablosunu astı,
Ezberlemedim bana küstü.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Babaların yüzü güldü.

Öğrenciler Allah dedi.
Ezberlemem Vallah dedi.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Öğrencinin yüzü güldü.

Ne acılar çektirmişti.
Bizi candan bıktırmıştı.
Çarpım Tablosu ezberi öldü.
Hepimizin yüzü güldü.

Necip GÜVEN Eskişehir 5 ŞUBAT 2009 Perşembe

KAYNAK:www.internettinhoja.com / ( Acınası Eğitim Sistemimizin Acınası Öğretmeni )

Buyrun ''Çarpım Tablosu Ezberi'' Çorbasına

Her Kafadan Bir Ses Çıkıyor, Yazık Değil mi Bu Çocuklara ?

64 yıllık müfredat değişiyor (16 Şubat 2005 ) Öğrenciler artık çarpım tablosunu ezberlemek zorunda kalmayacak.

( * ) www.turkiyeforum.com/.../o_t__t_3748__64-yillik-mufredat-degisiyor.html

Yeni ilköğretim müfredatı açıklandı (Radikal11/08/2004 )

Çelik, bazı gazetelerde `Çarpım tablosu artık ezberlenmeyecek` şeklinde haberlerin yer aldığını da hatırlatarak, "Çarpım tablosu yine ezberlenecek. Ezberci eğitim olmayacak demek farklı, bu farklı" diye konuştu.

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=124730

‘’Not: Eski MEB Bakanımızın bu konuyu bilmemesi çok doğal ama MEB bünyesinde bulunan binlerce uzman ve öğretmen ne yapıyorlar acaba ? Bir tane köylü çocuğu , Müyesser Hocamın deyimiyle ‘’Don Kişot’’ Necip GÜVEN ortaya çıkıp ‘’Arkadaşlar , ben yıllardır MEB müfredatına uygun olarak çarpım tablosunu ezbersiz öğretiyorum.Bana fırsat verin de uygulamalı göstereyim.’’ diyor ama Fildişi Kulelerde oturan Beyefendiler ya duymuyor ya da duymak istemiyor.Kaynaklarını verdiğim tüm yazıları okuyun ve kararınızı verin.Buna ‘’Çarpım Tablosu Öğretme Çorbası’’ demekte haksız mıyım ? Necip GÜVEN )

Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl??

Katre : Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?
Sitedeki öğretmen arkadaşlarıma ve tecrübeli annelere soruyorum.Çarpım tablosunu kolay ve çabuk ezberletmenin yolları nedir? Nasıl ezberlenir?

Sedaalp : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Artık çarpım tablosu ezberletilmiyor.Ritmik saymalar olarak geçiyor ve çokta kolay öğreniyorlar,o şekilde öğret.

Katre : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Ritmik sayma yapıyoruz evet ama o şekilde öğrenmesi işlem yapmasını geciktirir.Ezber şart diyorlar.

Mirbe : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Bedirhan 2.sınıfa geçti 5 lere kadar ezberledi..Yazıcıdan büyük puntoyla yazdırdık kendi ezberledi ritmik sayma kolay ama vakit kaybı…

Taylan Yaren: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ? Evet benim oğlumda ritmik saymayla öğrendi.Çok daha güzel öğreniliyor. Ezber bi şekilde unutulabilir, ama ritmik sayarsa hemen hatırlama şansı oluyor Kesinlikle ritmik sayma diyorum.

Tılsım : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ?Bizim tembel teneke hala ezberlemedi.. 4.geçtik ritmik saymayla idare ediyor,ama yavaş gidiyor,ezber en iyisi bence …

Tilbe : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?Hey gidi günler hey Ezberlediğim günler geldi gözümün önüne …

Dsimay: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Kolay gelsin Fatoşum...Okullar açılana kadar ezberlemesi mi gerekiyor? Enes’e başarılar diliyorum canım..

Bakaldal : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? 1.,2. SINIF ANNELERİ... TEKERLEMELERLE ÇARPIM TABLOSU

Taylan Yaren : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Bir de bu tekerlemeleri ezberletmeye kalkarsak yandık.Ama gerçekten işe yaradıysa yazın uygulayalım…

Katre : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Sağ ol canım hiç sorma .1. sınıfı atlattık şükür derken 2. sınıf telaşı başladı şimdi de …

Katre : Çok teşekkür ederim,Enes tekerlemelere bayıldı.

Taylan Yaren : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?Tekerlemeleri ben yazmadım. Baykaldal arkadaşımız yazmış.

Baykaldal : Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Vallahi bendeniz yabancı dil öğretmeniyim.Eşim sınıf öğretmeni. Bir arkadaşı mailine postalamış bende hoş bulup sizinle paylaşmıştım.Faydası olur mu olmaz mı bilmiyorum ama çocuklar böyle tekerlemeli şeyleri genelde seviyor.En azından ilgisini çekeceği bir gerçek.Umarım faydası da olur.. Öpüyorum kuzuyu "Enes`i"

Katre: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl?
Eminim daha fazla keyif alacak,oyun gibi çünkü. Ve daha akılda kalıcı. Çok teşekkür ederiz öpücük için Şerife teyzesi,bizden de öpücükler…

Baykaldal: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ama nasıl? Ben teşekkür ederim.. Sevgiyle kal…

Sedaalp: Re: Çarpım tablosu ezberlenecek ??
‘’Alıntı:f@to$ yazdı:Ritmik sayma yapıyoruz evet ama o şekilde öğrenmesi işlem yapmasını geciktirir.ezber şart diyorlar.’’

Olur mu asıl ezberi unutuyorlar.Ama ritmik saymalarla zaten bir iki derken farkında olmadan öğreniyor.Sudeler 1.sınıfta tüm işlemleri öğrenmişlerdi bölme de dahil.Ve bunu ritmik saymalarla yaptılar.Örüntü ve ritmik saymaların çok faydasını gördük.Biz de zaten artık çarpım tablosu diye bir şey yok,ezber sistemi kalktığı için.Daha doğrusu çocukları ezbere yöneltecek her şey yok artık…

KAYNAK : http://www.annecocuk.com

Çarpım tablosunu öğrenmenin kesinlikle en iyi yolu hangisidir? ( Buyrun Burdan Yakın ! )

Çarpım tablosunu öğrenmenin en iyi yolunu değil ama en kötü yolunu biliyorum. Kesinlikle aşağıdaki gibi saymaya çalışmayın:
2, 4, 6, 8, 12 . . . . vs.
7, 14, 21, 28, 35 . . . . vs.
12, 24, 36, 48, 60, . . . . vs.

Böyle saymakta ustalaşsa bile, bu yöntemi kullananlar, istenilen sonuca ulaşmak için bütün tabloyu içlerinden saymaya zorlanacaklardır. Bu zaman kaybı, aynı zamanda da düşünme sürecini yavaşlatan bir yöntemdir.

Düşünebildiğim en iyi yol, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR, TEKRAR. İkinci iyi yaklaşım ise bir biçimde ilişkilendirme yöntemidir. 2 ile çarpmak kolay. İkişer ikişer sayıyorsunuz. 10 ile çarpmak ta kolay, sadece sonuna bir sıfır ekliyorsunuz. Eh, 9’lar da kolay sayılabilir, 2’den başlayarak çarpımın birinci rakamı birer büyürken ikinci rakamı birer küçülüyor; 1x9=(9), 2x9=1(8), 3x9=2(7) gibi...

Aslında galiba en iyisi, örneğin 9x7’nin 63, 8x7’nin ise 56 ettiğini doğal olarak tekrarlaya tekrarlaya, ezberlemek. Zaman içinde tekrarlaya tekrarlaya 1’lerden 12’lere kadar çarpım tablosunun rahatlıkla öğrenilebileceğini düşünüyorum.

Bir müddet sonra kendi ismimiz, annemizin, babamızın, kız kardeşimizin isimleri gibi ezbere bildiğimiz bir şey olacaktır.

Günümüzde birçok çocuğun, “bu aptal çarpım tablosunu da niçin ezberleyecek mişim? Hesap makineleri ne güne duruyor?” dediğinde onlara verecek bir yanıtımızın olması gerekir. Çarpımın aslında toplamanın daha kısa bir yolu olduğu gibi... Örneğin, 3 x 7 = 7+7+7 gibi. 7 +7 +7 çok kolay görünürken, 3 x 7 bayağı bir sırmış gibi geliyor...
KAYNAK: http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz

ÇARPIM TABLOSU EZBERSİZ DE ÖĞRENİLEBİLİR

“Matematikle Barışıyorum” adlı kitabın yazarı Necip Güven, çarpım tablosunun ezbersiz daha kolay öğrenilebileceğini söyledi. Son zamanlarda gündeme gelen ezbersiz eğitim projesini sonuna kadar desteklediğini belirten eğitimci – yazar Necip Güven, projede çarpım tablosu ile ilgili ifadelere dikkat çekerek, öğrencilik ve 24 yıllık eğitimcilik hayatında çarpım tablosunu öğrenmek için yüzlerce yol olduğunu keşfettiğini, bu yollardan en kötüsünün ise ezberleyerek öğrenme olduğunu söyledi.

Son yıllarda öğrencilerin çarpım tablosunu ezbersiz de öğrenebileceklerini, bunun daha çabuk ve kolay olduğunu ispatlayan çalışmalar yaptığını anlatan Güven, kendisine, ürünlerini daha çok satmak için yarışan TV ve radyo reklamcıları ile firmaları model aldığını bildirdi.

Yıllardır öğrencilerin çarpım tablosunu neden zor öğrendikleri veya öğrenemedikleri sorusuna cevap aradığını ifade eden Güven, “Çarpım tablosunu ezbere öğrenmek ve öğretmek, matematik eğitiminin ayağındaki deve dikenine benziyor. Bu dikeni çıkarmaya kararlıyım. Bu konu ile ilgili bir kitap hazırlığı içerisindeyim. Matematik korkusunu yenmek ve matematikte başarılı olmak isteyenler bana necipguven2003@mynet.com mail adresinden ulaşabilirler” dedi.

İHA Yayın Tarihi : 27 Temmuz 2005

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

21 Haziran 2010 Pazartesi

Yetti Artık Canımıza ''Çarpım Tablosu Şiiri''

Çarpım tablosu,
Çarpım tablosu dediniz,
Başımızın etini yediniz.
Bela oldu başımıza,
Yetti artık canımıza.
Başımızda nöbet bekler büyükler,
Sırtımızda sanki tonlarca yükler.
Oyun hakkımızı elimizden aldınız,
Oyuna doyamadık.
Kırdığınız yumurta bini geçti,
Çoğunu sayamadık.
Çarpılan çarpım tablosu mu
Yoksa biz mi anlamadık.
Boşa gitti tüm emekler,
Arabalar, bebekler hep bizi bekler.

******************

Çarpım tablosu,
Çarpım tablosu dediniz,
Başımızın etini yediniz.
Bela oldu başımıza,
Yetti artık canımıza.
Ya bu işin kolayını bulun,
Ya da başımızdan yok olun.
Boş yere günlerce bize kızdınız,
Ufacık çocuklara mezar kazdınız.
Hatanızın suçunu bize yıktınız,
Streslere sokup, canımızı yaktınız.
Başımızda nöbet bekler büyükler,
Sırtımızda sanki tonlarca yükler.
Oyun hakkımızı elimizden aldınız,
Oyuna doyamadık.
Kırdığınız yumurta bini geçti,
Çoğunu sayamadık.
Çarpılan çarpım tablosu mu
Yoksa biz mi anlamadık.
Boşa gitti tüm emekler,
Arabalar, bebekler hep bizi bekler.

Necip GÜVEN Eskişehir 21 Temmuz 2008

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

Ezberle Başlayan Matematik Hüsranla Biter

Merhaba Dostlar, kitaplarımı alanlarda en çok dikkat ettiğim konu kitapta aradığını bulmalarıdır. Bu yüzden sitemde kitaplarım hakkında çok geniş şekilde tanıtıcı bilgi verdim.

Sınıf öğretmeni olmam nedeniyle matematik alanında yazdığım kitaplarda ve yaptığım çalışmalarda mucize çözümler yerine konuyu temelden ele alan değerlendirmelere yer verdim.

Birinci kitabım ‘’Matematikle Barışıyorum’’ da ülkemizdeki matematiğe bakış açısının bir profilini çıkarıp teşhisi doğru olarak ortaya çıkarmaya çalıştım.

İlk kitabımı ( kitapçık ) yazarken yaptığım araştırma ve çalışmalarda ezberle başlayan matematiğin kabusla bittiğine şahit oldum.Bu yüzden ikinci kitabımda ezberin çıkış noktası olan çarpım tablosu öğretimi üzerinde durdum.Bu yüzden ikinci kitabımı okuyanların kitabımdan tam anlamıyla yararlanabilmeleri için üç konuya dikkat etmeleri gerekiyor.

Çalışmayı baştan sona önyargısız dikkatlice okuma.Bölüm sonlarına koyduğumuz ek okuma listelerindeki yazıların linklerine ulaşıp okuma.Çok önemli olanları bir dosyada biriktirme.Üçüncü bölümde anlattığımız yöntemleri uygulama, anlamadığı bölümler hakkında yardım alma.

Kitaplarım hakkında yapılan olumlu veya olumsuz her değerlendirme benim için çok önemlidir.Bu yüzden yapılan her değerlendirmeden mutlaka yeni bir şeyler öğrenmekteyim. Fakat Ekim 2009 sonunda kitaplarımı isteyen Yeliz ve Pınar hanımlara göndermiştim. Kitaplarımı aldıklarında ikisi de aynı gün bir ön değerlendirme gönderdi.

Bu ön değerlendirmeler arasındaki 180 derecelik fark beni çok şaşırttı.Aynı değerlendirmeleri benim yerime siz olsaydınız ne yapardınız acaba ?

Yeliz Hanım : Selam Necip bey kitabınız elime ulaştı fakat elime gecen 1. kitap ve fotokopi idi dikkatimi çeken fotokopinin 81 sayfasına kadar olan yazılarda duygu ve düşünce içerikli olması beni tatmin etmedi.’’Etkili ve Pratik Yöntemlerle Çarpma ve Dört İşlem’’ konulu olması beni çok etkilemişti fakat fotokopinin içeriği bu konu hakkında bize fazla bilgi vermemektedir.

Ben avantajlı paket olarak 2 kitap birden diyerek size sipariş verdim.Fakat elime gecen kitaplarda ılk öğretim 3 sınıf dört işlem ve çarpma kolay ögretimi hakkında bir detaya fazlasıyla rastlayamadım. Üzülerek kitaplarınızı size iade etmek istiyorum.Emeğinize kesinlikle saygı duyuyorum fakat içerik olarak beni tatmin etmedi desem daha doğru olur düşüncesindeyim.Saygılarımla….

Pınar Hanım : Merhaba hocam, kitaplarınızı aldım henüz tamamını okuyamadım ama okuduğumda muhakkak yorumlarımı ve gösterdiği etkiyi anlatacağım size. Gönderdiğiniz Süper Çocuklar şarkısını da dinledim.Çocuklar için eğlenerek öğretecek eğlenceli hoş bir şarkı olmuş, büyükleri bile eğlendiriyor çocuklarda muhakkak büyük coşku yaratacaktır. Allah sizler gibi eğitimcileri başımızdan eksik etmesin tekrar rahatsız edeceğim sizi hem yorumlarımla hem de yardım etmeniz gereken konularda şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.Saygılar ...

Yaptığım işin zor bir iş olduğunu biliyorum.Çünkü eski Kültür Bakanlarımızdan Tınaz TİTİZ Bey’in deyimiyle bir kanser olan ezberi yenmeden matematik alanında başarıyı yakalamamızın mümkün olmadığını çok iyi biliyorum.Bu yüzden ikinci kitabımın arka kapağına ‘’Çarpım Tablosu Ezberi Öldü’’ şiirini koydum.Altın da şu tesbit cümlemei ekledim.

‘’Türk Milletinin matematikte başarılı olmasının ilk şartı ; var olan potansiyel zekanın ezber hapishanesindeki esaretinden kurtarılıp mantıkla işbirliği yapar hale gelmesidir.Necip GÜVEN ‘’

Ezberin Türk Toplumunda yaptığı tahribatı anlatması bakımından 2006 yılında okulumuzda raporlu bir öğretmenin yerine geçici olarak derse giren yeni mezun Rabia Öğretmenin yazısını okumak yeterlidir diye düşünüyorum.

EZBER KABUSU SONA ERDİ ! ( * )

Okul hayatım boyunca genelde başarılı bir öğrenci olmama rağmen matematik benim için bir korku ve ürperti sebebi olmuştur.

İlkokulda matematik dışında tüm konuları dikkatle dinliyor ve anlıyordum. Bu durum benim çok canımı sıkıyordu. Bundan rahatsız oluyor bir türlü kabullenemiyordum.
Diğer notlarım hep yüksekti; matematik notum da yüksek olmalıydı.

Bütün anlama çabalarıma rağmen başarısız olunca ben de ‘’Matematiği anlamama gerek yok. Yalnızca çok çalışıp soruları çözüp notumu yükseltmeliyim.’’ Diye düşünmeye başladım. Bir süre sonra da aradığım yöntemi bulmuştum, ’’EZBER’’Artık matematik konuları anlatılırken hiç anlamaya çalışmıyor ; tüm enerjimi formülleri ezberlemeye harcıyordum.

Sınavlarda ezberlediğim formülleri kullanarak istediğim yüksek notları da almaya başlamıştım fakat sınav sonunda bütün ezberlerim uçup gidiyordu.

Bu yöntemle başarılı olmama rağmen matematikten hiçbir şey anlamadan, hep korka korka dolaysıyla da sevmeden okul hayatım sona erdi.

İşin kötü tarafı da seçtiğim meslek te sınıf öğretmenliğiydi. Şimdi öğrenciyken korktuğum matematik daha önce görmediğim kadar korkunç haliyle karşımdaydı.

Evet, evet daha korkunç görünüyordu çünkü benim için artık anlamı değişmişti. Artık kurallara dönüştürüp ezberlemem için karşımda değildi. Sürekli bana ‘’Beni anlat, beni öğret, beni yücelt, beni sevdir!!!’’ diye avaz avaz bağırıp duruyordu.

Ben ise bütün çabama rağmen bu haykırışa karşılık veremiyordum. Sesim bir türlü çıkmıyor , öğrencilerime ulaşamıyordum...

Pes edemezdim, etmemeliydim ama bu çıkmazdan nasıl kurtulacaktım?

Necip Hocamı işte tam bu sırada tanıdım. Matematiğe olumsuz yaklaşımımı ve korkularımı hissetmiş olacaktı ki yanıma geldi ve kendini tanıttı.

Kısa bir sohbetten sonra ‘’Matematikle Barışıyorum’’ adlı kitabını okumam için verdi. Bu kitabı okuduktan sonra matematikle ilişkimi tekrar sorgulamaya başladım.

Bu zamana kadar matematik konularını hep ezberlemiş,farklı çözüm yollarını işaret eden kapıların varlığından habersiz yaşamış, çözümlere daima bildiğim tek bir kapıdan ulaşmanın uğraşını vermiştim. Bu durumu fark etmemle birlikte matematiğe bakış açımda çok önemli değişiklikler olmaya başladı.

Yıllardır ‘’Çözüme bir tek kapıdan ulaşılır.’’düşüncesini yavaş yavaş kafamdan atmaya başladım. Kafamdaki bu düşünce yok oldukça çok farklı kapılar belirmeye başladı. Ve ben artık korkmadan beliren her kapıdan içeri girmeye başladım. Kapıların hiç biri kilitli değil , hepsi beni bekliyor. Matematik aydınlık dünyasına beni bekliyor.....

Artık matematiği kurallar,formüller bütünü olarak değil hayatın ta kendisi olarak görüyorum. Ve şimdi ben de matematiği seviyorum...

Evet, matematiği seviyorum ama kısa bir sürede bir mucize beklemiyorum. Mucize benim içimde ...Ağır ağır, sindire sindire bazen zorlanarak bazen de yorularak ta olsa hedefime ulaşacağım. Yakın zamanda da matematikle tamamen barışacağım...

( * ) Rabia Öğretmen

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN / Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com

20 Haziran 2010 Pazar

Çarpım Tablosu Katliamı ve Kurbanları


İlkokul öğrencisi olduğum altmışlı yıllarda çarpım tablosu (eskilerin deyimiyle kerrat cetveli ) deyince akla ezberleme geliyordu..Dün gibi hatırımda, 4.sınıfa geldiğimiz halde hala bir çoğumuz çarpım tablosunu bilmediği için sınıfta çarpım tablosunun ezberi ile ilgili yarışmalar yapılırdı.

Daha sonra sınıf öğretmeni olup ta bu konuda hem M.E.Bakanlığının 1968 matematik programında yapılan değişiklikler hem de bu konunun daha kolay nasıl öğretileceği üzerine yaptığım araştırmalar sonucunda çarpım tablosunu ezberlemenin matematikte yapılabilecek en büyük yanlış ve en zor iş olduğunu fark ettim.

1990’lı yıllarda çarpım tablosunun mantığının doğru kavrandığında ve ezbersiz öğretme sistemlerinin devreye sokulduğunda daha kısa sürede ve daha çabuk öğrenildiğini uygulamalı olarak gördüm.

Ezber yöntemiyle yetişen anne-babalar ve hala aynı yanlışta ısrar eden sınıf öğretmenlerinin önyargılarını kırmak mümkün olamadığı için günümüzde çözülmüş olması gereken çarpım tablosu ezber yüzünden hala sorun olmaya devam ediyor.İlk kitabım ‘’Matematikle Barışıyorum’’ un ilk baskısını çıkardığım 2004 yılından bu yana çarpım tablosunun ezbersiz de öğrenilebileceği konusunda medyaya verdiğim bir çok basın açıklaması yeteri kadar kabul görmedi.Çarpım Tablosu öğretiminde toplumda oluşmuş önyargılar insanların zihinlerine paslı çiviler gibi çakılmış gibi yerinden hiç oynatılamıyordu.

Öğrenciliğinde çarpım tablosunu ezber yoluyla öğrenmiş anne-babaların bu konuda sıkıntı yaşamasını anlıyordum ama 2000’li yıllara gelmiş sınıf öğretmenlerinin yanlışta ısrar etmesini hala anlayabilmiş değilim.

İşin en kötü yanı da çarpım tablosu ezberinin yanlış olduğunun farkında olmayan bir sınıf öğretmeninin çarpım tablosunun sınıfında papağan gibi ezberleme yöntemini ezberlettiğini, ezberleyemeyen bir öğrencisini de videoya çekip bu videoyu ‘’Çarpım Tablosu Katliamı’’ başlığı ile internet sitelerinde paylaştığına şahit oldum.

Evet, ortada bir katliam vardı ama katliamı yapan öğrenci değil yanlış öğretim metodunun farkında olmayan öğretmen ve katliama maruz kalan zavallı bir öğrenci. Görevi öğrencisine çarpım tablosunu en kolay yoldan öğretmek olan meslektaşımız hem öğrencisini Çarpım Tablosunu ezberletmeye çalışarak zihinsel olarak katlediyor hem de bu yanlış öğretim yöntemi yüzünden oluşan manzarayı videoya çekerek ‘’ Ey anneler-babalar, bakın çocuklarınızı nasıl katlediyorum!’’ der gibi internet sitelerinde paylaşıma sunuyor.

Yazık, yazık çok yazık!

Eğitimci-yazar Necip GÜVEN / Eskişehir

Tel: 0 ( 505 ) 346 80 02 ( Avea Öğretmen Hattı )

Email 1: necipguven2003@mynet.com

Email 2:matematigisevdirenadam@gmail.com

Web: http://www.matematigisevdirenadam.com